Köylü Yengemle Yaşadıklarımız

Köylü Yengemle Yaşadıklarımız

Adi : Köylü Yengemle Yaşadıklarımız
Hekaye: Merhaba size dayımın karısı köylü yengemle
yaşadığımız mükemmel anları anlatmak
istiyorum. Dayım 30 yaşında köyden bir kadın
bularak evlendi. Ama dayımın karısı da tam bir
köylü güzeliydi. Durdu durdu turnayı gözünden
vurdu derler ya işte tam da öyle. Neyse
dayımla yengemin evliliğinin üzerinden birkaç
yıl geçmişti ki anlaşamamaya başladılar. Ama
boşanmıyorlardı da evlilikleri devam ediyordu.
Ben neden boşanmadıklarına anlam
veremiyordum. Neyse o dönem ben de
askerden yeni gelmiştim. Yengemle aramız
çok iyidir ve dertleşmeye başladık. Benden
çekinmez her şeyi açık açık anlatırdı. Tabi ben
de ondan hiçbir şeyimi saklamıyordum.
Askerden yeni geldiğim için kız arkadaşlarımı
hatta yaptığımız seksi bile anlatıyordum. Yine
birgün kız arkadaşlarım hakkında konuşurken,
yengem:
“Merak ettiğim birşeyi soracağım, ama
gülmeyeceksin!” dedi. “Tamam yenge, sor!”
dedim. Yengem, “Kadınlar da boşalıyormuş,
doğru mu?” deyince, ben birden dondum
kaldım. Şaşkınlığımı atınca, “Evet doğru,
kadınlar da boşalır, yani Orgazm olurlar. Sen
Orgazm olmanın nasıl birşey olduğunu
bilmiyormusun?” dedim. “Hayır, bilmiyorum!”
dedi. Bu duruma ne diyeceğimi bilmiyordum
doğrusu. Birkaç saniye düşünüp, “Peki, siz
dayımla hiç ön sevişme yapmıyormusunuz?”
diye sordum. Yengem, “O ne ki?” dedi. “Yani
asıl işi yapmadan önce, öpüşüp koklaşıp,
birbirinizi yalamıyormusunuz?” dedim.
Yengem, “Yooo, hayır, dayın genelde üstüme
çıkar, 1-2 dakikada işini görür yatar!” dedi.
Konuşmalarımız çok heycanlı yerlere gidiyordu
ki, annem çağırınca, ogün öylece kapandı
konu. İnanamıyordum, demek ki bu kadının
ateşi bundan dolayı dışına vuruyordu. Çünkü
yengem öyle şakalar yapıyordu ki, hemen
oracıkta altıma yatırmamak için kendimi zor
tuttuğum zaman çok olmuştur. Ama bazen de
çok ilginçtir ki, yengem benden uzak
duruyordu. Sanırım evdekilerden çekiniyordu
veya korkuyordu. Yengem birgün yine
sabahtan bize gelmişti. Annem mutfakta çay
demlerken, biz yengemle içerde
şakalaşıyorduk. Ben kanepede uzanmıştım,
yengem ayakta, bana şakalar yapıyordu.
Birden şakayla elinden tutarak kendime
çekmemle beraber, yengem bilerek kucağıma
doğru oturdu. Götünün altında kalkmış
yarağımı hissedince, “Ne oluyor?” diyerek
kucağımdan kalkmaya çalıştı. Ben de, “Seni
istiyor!” dedim ve kalkmasına izin vermedim.
Yengem, “Saçmalama, ben senin yengenim!”
diyerek tekrar kalkmak için teşebbüste
bulundu. Ama ben, “Ne var bunda ki yenge?
Hem sana boşalmayı öğretirim!” dedim.
Yengem, “Annen gelecek, kapatalım konuyu!”
deyince, “Tamam, ama bu burada kalmaz,
seni istiyorum yenge!” diyerek kucağımdan
kalkmasına izin verdim. Yengem kalkıp
yandaki kanepeye oturunca, “Ne kadar
istiyorsun göreceğiz!” dedi. Yengemin bu
lafından daha da tahrik olmuştum. Ama o da
biliyordu ki, o anda birşey yapamazdım, ortam
müsait değildi. Yengeme, “Ben seni uygun
zamanda yakalarım!” dedim. Yengem, “Zor
yakalarsın! Göreceğiz!” dedi. Tam o sırada
annem çaylarla içeri girince, doğal olarak
konuyu değiştirdik. Yengem bir çay içip, evde
işim var diyerek kalktı. Ben yerimde
duramıyordum, yengemle sevişmek için
çıldırıyordum. Yengem o iri kalçalarını
oynatarak bizim evden ayrıldı. Aklım yengemin
kalçalarında kalmıştı, onları ilk defa
kucağımda hissetmenin hazzıyla hemen
banyoya koştum, 31 çekmeye. Banyoda
yarağımı elime alır almaz boşaldım. Aradan 1
hafta kadar geçti, yengemlere oturmaya
gidecektim. Ama hazırlıklı olmalıydım, onun
için gitmeden önce duşumu aldım.
Yengemlerin eve vardığımda, baktım çocuklar
evin önünde oynuyorlardı. Kendi kendime, (Bu
iş tamam, evde yengemden başka kimse
yoksa bu iş olur!) dedim. Kalbimin atışları
artmıştı. Yarağım bile bu düşüncelerden
kalkmaya başlamıştı. İçimden (Ne olur evde
başka kimse olmasın!) diyerek zile bastım.
Yengem, “Kim o?” deyince, “Benim yenge, aç!”
dedim. Yegem, “Hıı, bir dakika!” dedi ve kapıyı
açtı. Morali bozuktu. “Gel buyur…” deyince,
“Ne oldu yenge, neyin var?” dedim. Yengem
ağlayarak anlatmaya başladı. Kaynanasıyla
anlaşamıyorlarmış. İçimden (Ne hayallerle
geldik, ne bulduk!) diye geçirerek, “Üzülme
yenge, boşver, takma kafana!” falan diyerek
yengemi teselli etmeye çalışıyordum. Morali
yerine gelsin diye uğraşırken, yengem,
“Başıma ağrılar girdi, çok kötüyüm!” dedi.
Kolonya şişesi TV‘nin yanında duruyordu.
Aldım geldim ve başladım yengemin başını
ovalamaya. 10 dakika kadar ovaladıktan
sonra, yengem, “Çok iyi geldi, biraz
rahatladım, ellerin dert görmesin, sana da
zahmet oldu!” dedi. “Ne demek yenge, sen
yeter ki rahatla!” dedim. Ben arkadan başını
ovalamaya devam ederken, yengem başladı
omuzlarını oynatmaya, “Omuzlarım da
ağrıyor!” dedi. “Merak etme yenge, orayı da
ovarım, birşeyin kalmaz!” dedim, başladım
omuzlarını ovalamaya. Derken farkettim ki,
sütyenin askıları gözükmüyordu, sanırım
yengem sütyen takmamıştı. Arkasından
omuzlarını biraz ovduktan sonra, önüne
geçerek omuzlarını arkaya doğru sıkıştırarak
göğüslerine doğru bakıyordum. Yengem
omuzlarını arkaya doğru gerdikçe, göğüs
uçları belli oluyordu. Çıldırmaya başlamıştım
bile. Göğüs uçları sanki (Yala beni, ısır beni!)
dercesine gömlekten çıkmaya çalışıyorlardı.
Yengemin yaşı ilerledikçe, çocuklardan da olsa
gerek, o küçük göğüsler irileşmiş, harika
duruyordu. Yengemi sikeceksem zaman
kaybetmemeliydim. Ellerimi gömlek
yakasından içeri sokup, omuzlarından aşağıya
göğüslerine doğru inmeye çalıştım, ama
gömlek izin vermiyordu. Gömleğin bir düğmesi
açsam ne tepki verirdi acaba? Bunu
denemeliydim, yoksa öğrenemezdim. Bir
düğmesi açmak için gömleğin düğmesine elimi
atınca, yengem irkildi ve hemen elimi tuttu.
Ama ben, “Sakin ol yenge, omuzlarına
ulaşamıyorum böyle!” deyince, elini çekti. Ben
de fırsat bu fırsat deyip, duğmesini açıp, elimi
yavaş yavaş göğüslerinin üzerine götürdüm.
Yengem, “Yapma, çocuklar dışarda!” dese de,
ben, “Kendini bana bırak, sana kadınlığını
yaşatacağım, Orgazm nasıl olunur
öğreteceğim!” diyordum. Yengem, “Ne olur
ileri gitme!” deyip dururken, ben, “Tamam!”
diyerek göğüs uçlarını parmaklarımın arasına
almıştım bile. Artık geri dönüşü yoktu bu işin,
bunu yengem de biliyordu, ama, “Şimdi olmaz,
yapma, çocuklar dışarda, heran gelebilirler!”
diyebiliyordu sadece. Gömleğinin bütün
düğmelerini açtım, o irileşmiş göğüsler
önümde hazırdı artık. Eğilerek başladım
yengemin göğüslerini yalamaya. Bazen
dayanamıyordum, uçlarını kemiriyordum.
Yengem, “Yapma, morartacaksın!” dedikçe,
ben daha da çıldırıyordum. Elimi yavaşça
şalvarına attım. Yengem, “Yapma, şimdi
olmaz!” dese de, aslında acele etmemi
istiyordu. Hızlı bir şekilde şalvarını ayağından
çekerek çıkartmamla, sadece külotu ile
kalmıştı karşımda. Hemen külotunu da
çıkararak, yengemi kanepeye doğru uzattım ve
başladım hep hayalini kurduğum amını
yalamaya. Ama daha önce hiç amı
yalanmadığı için, utangaç biçimde bacaklarını
tam açmıyordu zilli. Adeta yeni gelin gibi naz
yapıyordu ve bu beni daha da
şehvetlendiriyordu. Biran önce amına
girmeliydim, ama önce

Elave olunub: 14.08.2015 - (19:03)
Oxunub: 11263 defe
Bolme: Türk Seks Hekayeleri